'' Kafesinden kaçmış birer kartal gibi, hiç yorulmamış ve aç kurtlar gibi, amansız bir Sayan dağı fırtınası gibi geldiler üstümüze prensim. Son askeriniz de orada can verdiğinde ve son bayrak da toprağa düştüğünde, onlar hiç arkalarına bakmadan ve sanki hiç savaşmamış gibi sürdüler atlarını bozkıra. Prensim soruyorsunuz nasıl durdurabiliriz diye? Efendim, onlar (TÜRKLER) durdurulamazlar."
(Çinli komutan Ho-Tsun'un Çin prensine hitaben yazdığı mektuptan alıntı)

“Bismillah ve ali berekatü Resulullah, Kabza, Cebrail Aleyhisselâm eliyle Hak Teala'nın emriyle, cennetten çıkıp, evvela Âdem Aleyhisselam'a verildi, ondan sonra, Sultan-ı Enbiya, Peygamber Efendimize verildi. Onun izni şerifiyle Sâd Bin Ebî Vakkas pirimiz oldu. Ondan, sahabe birbirine verdi, oradan ustalar aldı, benim ustam da bana emanet etti, ben de emaneti sana teslim eyledim. Fîsebilillah, niyet edip gaza niyetine ok at, talip olan kabza aşıkına bu minval üzere, hayır ve dua ile teslim edersin.” ( küçük kabza merasimi duası )


22 Şubat 2009 Pazar

Yay Ustalarımız Çoğalıyor - Mehmet Gölhan- Turkish Bow Maker

Mehmet Gölhan beyin çalışmalarını kendi anlatımıyla okuyalım;

'' İlk yaptığım yay 18kg'lık, ikincisi ise 30kg'lık,her ikisininde boyları 134cm, ikincisinin deri kaplaması henüz bitmedi ama 10-15 deneme atışı yaptım.Hız testleri henüz yapılmadı ama yapılacak.Ben daha evvelden olimpik yaylar ile atış yapıyordum fakat içimde her zaman geleneksel Türk okçuluğuna karşı bir ilgim vardı ve mekaniğe olan merakım kendi yayımı yapmam ve kendi yayım ile Geleneksele başlamam gerektiğini benimsedim; ve öyle başladım.
Geleneksel yaylar ile atışa başlayalı henüz birkaç ay oldu, bu yüzden uzun süre geleneksel yaylar ile atış yapanlardan eleştirileri dinledim;
Hepsi aynı güçteki emsal yaylardan daha hızlı olduğunu söylediler, zaten cihazlar ile yapılan testler kesin neticeyi ortaya koyacaktır.

Yay aslında hemen ortaya çıkmadı, yaklaşık 1-1,5 sene ar-ge sürdü. Bir çok kırma testleri uyguladım ve nasıl olması gerektiğine karar verdim.
Aslında en azından 5-6 ay teste tabi tutmam gerektiğini düşünerek duyurmak istemedim,ama atış yaparken yakalandım ;amacım başarıyı garantilemekti. Yaptığım ilk yay 2aydır evde ve Maltepe stadı salonunda testtedir ve şu anlık bir problem gözükmemektedir.

Yaptığım yayın üretim şeklini ve süresini hala geliştirme çabası içerisindeyim. Amacım, en iyi mekanik özellikleri olan en süratli ve kuvvetli dileyen herkesin alabileceği yayı üretmektir. Hayalim ise, bu yaylar ile eskisi gibi Menzil okculuğunun canlandırılması, yeni kemankeşlerin yetişmesi,en azından eski rekorlardan birinin yakalanması ve hatta geçilmesidir.''
- Konu Hakkında Okuyucu Yorumları -
ahmet gök dedi ki...
sayın hocam bu girişiminizin ve niyetinizin hayranıyım.İlk yayını bahçedeki kurumaya dönmüş gül ağacından yapıp sonrada bir araba dayak yiyen :)) biri olarak sizi merakla izliyor olacağım..emeğinize yüreğinize halel gelmesin....selamlar
03 Mart 2009 Salı 21:55

ilker CAN dedi ki...
Geleneksel türk yayının tekrar hayata döndüğünü görmek güzel umarım Mehmet GÖLHAN bey çalışmalarına devam eder. Övünmemiz gereken birçok meziyetimiz olduğu halde kültürümüzü oluşturan temel değerlerden biride kuşkusuz okçuluktur. korelilerin japonların ve bir çok avrupa ülkesinin geleneksel okçuluk faaliyetleri devam ederken neden bizimki unutulsun. Avrupanın kapılarını bu yaylar açmadı mı? Vefa borcu olarak unutmamak gerektiğini düşünüyorum.Çalışmalarından dolayı hocam Rıdvan UZUNTAŞ'a ve Metin GÖLHAN beye teşekkür ederim.
04 Mart 2009 Çarşamba 21:04